Teröristbaşı Fethullah Gülen’in Amerika’daki cenaze töreni bizi yanıltmadı. Türkiye’de dinlerarası diyalog sapkınlığı altında bozulmamış İslam diniyle, bozulmuş diğer dinleri eşitleme, İslam’ı onların içinde değersizleştirme, eritme çabası, kendisinin cenaze töreninde de sahne aldı. Cenaze töreninde bir kardinal, "Biz hepimiz onun çocuklarıyız. Kendisini bizim için feda etti. Lordumuz bu mirasın devamını sağlamamızı ve tüm dünyaya yayılmasını sağlamanı dileriz." şeklinde İncil'den bölümler okudu.
Siz hiç İncil okunarak toprağa verilen Müslüman gördünüz mü?
Hem de bu kişi Türkiye’de sözde İslam dinine hizmet için bir cemaat kurmuştu. Bu cemaatle kavgaya tutuştuğumuz günden itibaren hep bu yönüne dikkat çekiyor ve “Amaçları Müslüman Türk’ün özüne hizmet değil, Müslüman Türk maskesini kullanarak Batı’nın projelerine hizmet etmek ve milli/manevi değerlerimizin içini boşaltmak” diyerek hep bunların ağına düşmüşleri/düşecekleri uyarıyorduk.
9 Aralık 2004 tarihinde Ortadoğu gazetesinde “İslami alanda durup, “Dinlerarası Diyalog” gibi bir tuhaflık içinde “Papaza, rahibe, hahama” yakınlıkları artık ucube bir hal almaya başlamıştır. Renk cümbüşü yaşamaktadırlar adeta… Ey Türk milleti; sizce bu cemaat ve muhteşem kadrosu(!) kime çalışıyor?” diyerek bu durumu sorgulamıştık. Bu sözleri teröristbaşı Fethullah Gülen öldükten bir kaç gün sonra yine hatırlatmıştık. FETÖ’nün düzenlediği cenaze töreni de bunun cevabı olmuş, tarih yine bizi haklı çıkarmıştır.
Tekbirler yasaklanarak Kuran-ı Kerim okundu ama İncil'den bölümler okunarak cesedinin gömülmesi bunların ağına düşmüş Müslümanlar için ibretlik ders olmalıdır. Biz yıllar önce “O Batı’nın Lordu ve Kardinali” derken bize saldıranlar, cesedinin başında İncil’den “Kendisini bizim için feda etti Lordumuz” şeklindeki sözlerin okunmasını duyunca kendilerine hangi soruyu sordu acaba?
Papa II.John Paul “Dinlerarası Diyalog, kilisenin tüm insanları Hıristiyanlaştırma amaçlı misyonunun bir parçasıdır.”(1991, Redemptoris Missio=Kurtarıcı Misyon) derken, Dinlerarası Diyalog sapkınlığını savunan teröristbaşı Fethullah Gülen’in de Vatikan’da Papa’ya sunduğu ünlü mektubunda “Papa 6.Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi(PCID)misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz” dememiş miydi?
27 Aralık 2004 tarihinde Ortadoğu gazetesinde “(BOP) YOLUNDA “HÜZÜNLÜ GURBET” FON MÜZİĞİ” başlıklı yazımda “Yapabildikleri en iyi iş; papazlarla, hahamlarla sürekli yan yana gelmek, aynı fotoğraf karelerinde poz vermektir. Yüce İslam dininin kavramsal olarak içini boşaltmak ve ‘dinlerarası diyalog’ masallarında bozulmuş, batıl dinlerin kavramlarını boşalttıkları yerlere yerleştirmek için çaba verenler, artık bu işi de iğrenç bir hale getirmişlerdir. Ne kadar cilalasalar da, boyasalar da tek yansıyan görüntü, iğrençliktir. Şehit mezarlıklarında, şehitleri papaza, hahama kutsatacak kadar da iğrençleşmişlerdir… Bu skandalın görüntüsü, geçen hafta Mersin’den yansımıştır. Saymakla bitmeyecek ne rezaletler, ne ucubelikler “Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü” adı altında sergilenmektedir. Türkiye’de bu manzaraların meydana gelmesini sağlayan ise; Fethullah Gülen ve cemaatidir.” şeklindeki cümleler ile ifade etmiştik ve tarih 2024 yılı olmuş ve 20 yıl sonra teröristbaşı Fethullah Gülen’in İncil okunarak gömüldüğüne şahit oluyoruz. Biz yanılmadık, şaşırmadık. Yanılanlara, şaşıranlara hayret ediyoruz. Böyle dinlerarası diyalog sapkınlığına hizmet etmiş birinin cenazesine yine 10 bin örgüt üyesinin katıldığı medyada haber oldu. Yüzünü, gözünü kapatarak, gözlükle, maskeyle kendini gizleyen sapkınların bu bataklıktan çıkmaya niyeti yok gibi… 15 Temmuz hain darbe girişimini organize eden Adil Öksüz’ün ve hain bazı komutanların cenaze töreninde olması da “15 Temmuz tiyatro” diyen alçakların maskesini de düşürmüştür. Türkiye’deki sapkınlara dikkat etmek lazımdır. Türk milletine çok zarar verdiler. Bundan sonra da vermeleri engellenmelidir.