FETÖ’nün en büyük tehlikelerinden biri, uzun yıllar boyunca devletin çeşitli kademelerine sızarak kurduğu paralel devlet yapılanmasıdır. B

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik yapısına ciddi zararlar vermiş, devletin güvenliğini tehdit eden bir yapı olarak ortaya çıkmıştır. Fetullah Gülen tarafından kurulan bu örgüt, özellikle eğitim, medya, yargı, emniyet ve ordu gibi stratejik alanlarda uzun yıllar boyunca gizlice kadrolaşmış ve devleti içeriden ele geçirme amacına hizmet etmiştir.

Gizli Yapılanma ve Devlet İçindeki İstila

FETÖ’nün en büyük tehlikelerinden biri, uzun yıllar boyunca devletin çeşitli kademelerine sızarak kurduğu paralel devlet yapılanmasıdır. Bu örgüt, dışarıdan meşru ve eğitim odaklı bir sivil toplum örgütü gibi görünse de, esas amacı devleti kontrol altına almak ve kendi ideolojisi doğrultusunda yönetmektir. FETÖ mensupları, devletin en kritik noktalarına yerleştirilmiş, sınav sorularını çalarak ve liyakatsiz atamalarla güçlenmişlerdir. Bu, devletin işleyişini baltaladığı gibi, adalet ve güvenlik sistemlerine de büyük zarar vermiştir.

15 Temmuz Darbe Girişimi: FETÖ'nün Zirve Noktası

FETÖ’nün Türkiye’ye verdiği en büyük zarar, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirdiği darbe girişimi ile açığa çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ mensupları, anayasal düzeni yıkmak ve Türkiye’yi kendi kontrolündeki bir diktatörlük haline getirmek amacıyla halkın üzerine silah sıkmış, bombalar yağdırmış ve ülkeyi büyük bir kaosa sürüklemeye çalışmıştır. Bu darbe girişimi, sadece binlerce insanın hayatını tehlikeye atmakla kalmamış, aynı zamanda demokrasiyi ve toplumsal huzuru ciddi anlamda tehdit etmiştir. FETÖ’nün bu kadar ileri gitmesi, örgütün devleti ele geçirme konusundaki kararlılığını ve ne denli tehlikeli olduğunu açıkça gözler önüne sermiştir.

Manipülasyon ve Propaganda

FETÖ’nün en büyük silahlarından biri de, medya ve eğitim yoluyla yürüttüğü propaganda faaliyetleridir. FETÖ, dünya genelinde açtığı okullar ve medya organları aracılığıyla kendisini barış, hoşgörü ve eğitim odaklı bir hareket olarak tanıtmış, bu yolla uluslararası alanda destek bulmaya çalışmıştır. Oysa ki, bu propaganda faaliyetlerinin ardında gizli bir ajanda yatmaktadır. Özellikle Batı dünyasında, FETÖ'nün bir terör örgütü olduğu gerçeği zaman zaman göz ardı edilmiş, bu da örgütün faaliyetlerini daha rahat sürdürebilmesine yol açmıştır.

Ekonomik ve Sosyal Tahribat

FETÖ’nün bir diğer büyük tehlikesi de, ekonomik kaynakları ele geçirme ve bu yolla toplumsal yapıyı şekillendirme çabasıdır. Örgüt, çeşitli ticari kuruluşlar, dernekler ve eğitim kurumları aracılığıyla büyük bir mali güce sahip olmuş, bu kaynakları hem kendi kadrolarını güçlendirmek hem de devlet içindeki operasyonlarını finanse etmek için kullanmıştır. FETÖ’nün ekonomik ağı, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde genişlemiş ve bu ağ üzerinden sağladığı finansman, terör faaliyetlerine kaynak olmuştur.

FETÖ, sadece bir terör örgütü olarak değil, aynı zamanda devleti içeriden çökertmeye yönelik bir casus yapı olarak büyük bir tehlike arz etmektedir. 15 Temmuz darbe girişimi, örgütün gerçek yüzünü ortaya çıkarmış ve Türkiye’de büyük bir travmaya neden olmuştur. Devletin tüm kurumlarına sızan bu yapının tasfiye edilmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından hayati bir öneme sahiptir. FETÖ’nün tehlikelerini anlamak, bu tarz gizli yapılanmaların neden olduğu toplumsal ve siyasi yıkımı önlemek için önemli bir adım olacaktır.