Her yıl 29 Ekim’de coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık yolunda verdiği mücadelenin, bir millet/ulus olma bilinciyle taçlandığı bir günü simgelemiştir.
29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin temelleri, Gazi Muztafa Kemal Atatürk ve milli mücadele kahramanları tarafından atıldı.Türkiye Cumhuriyeti, modern, laik ve demokratik bir devlet olarak tarih sahnesinde yerini aldı. Bu bayram, Cumhuriyetimizin geçmişten geleceğe, Türk yüzyılından Türkiye yüzyılına uzanan yolculuğunun da bir dönüm noktasıdır.
Türk Yüzyılı: Köklü Tarih, Güçlü Miras
Türk tarihi, Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar uzanan köklü bir mirası ve güçlü bir devlet geleneğini içinde barındırır. Bu gelenek, İslam öncesi Türk kültüründen Osmanlı İmparatorluğu’na kadar geniş bir tarihsel süreklilik içinde evrilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti ile modern bir kimlik kazanmıştır. 20. yüzyılın başlarında, Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlığını kazanan milletimiz, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak, bu mirası çağdaş değerlerle harmanlamış ve yepyeni bir devlet modeline geçiş yapmıştır.
Bu dönemde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetin kurucu kadrosu, Türkiye'yi bir ulus-devlet olarak yapılandırırken, Türk milletinin bağımsızlık azmini ve medeniyet hedeflerini simgelemişlerdir. Eğitimden hukuka, sanayiden sağlığa kadar her alanda köklü reformlar yapılmış; özgürlükçü, çağdaş bir toplum yapısının temelleri atılmıştır. Türk yüzyılı, bu tarihsel dönüşümün ilk basamağını oluşturmuştur.
Türkiye Yüzyılı: Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Bakış
Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Türkiye’nin karşısında daha dinamik, daha kapsayıcı ve daha vizyoner hedefler bulunmaktadır. Türkiye Yüzyılı, Cumhuriyet’in ilk yüzyılında elde edilen kazanımları daha ileriye taşıyarak, ülkenin bölgesel ve küresel bir güç olmasını hedeflemektedir. Bu süreçte Türkiye'nin üzerine düşen önemli görevler ve projeksiyonlar şöyle sıralanabilir:
Yenilikçi Eğitim ve Bilimsel Gelişmeler
- Türkiye Yüzyılı, eğitimde ve bilimde yenilikçi yaklaşımlar ile bilgi ekonomisine katkı sunmayı amaçlıyor. Genç nesillere kaliteli ve ulaşılabilir eğitim sağlamak, Türkiye’nin küresel arenada bilim ve teknoloji alanında güçlü bir yere sahip olmasını sağlayacaktır. Ayrıca, bilimsel araştırma ve inovasyon alanındaki yatırımlar, Türkiye’nin geleceğini şekillendiren kritik unsurlardan biridir.
Güçlü Ekonomi ve Dijital Dönüşüm
- Türkiye Yüzyılı'nda, dijital ekonomi ve sanayi entegrasyonu, küresel ekonomide rekabetçi bir pozisyon elde etmenin temel taşlarını oluşturuyor. Teknolojik dönüşüm, inovasyon ve yerli üretime yapılan yatırımlarla Türkiye, bölgesinde ve dünyada ekonomik bir merkez olma potansiyelini artıracaktır. Bu kapsamda, dijitalleşme ve yapay zekâ gibi yeni nesil teknolojilere uyum sağlamak, ekonomik gücü ve sürdürülebilirliği artıracaktır.
Demokratik Katılım ve Toplumsal Barış
- Türkiye Yüzyılı, demokratik standartları güçlendirerek toplumsal barış ve katılımı teşvik etmeyi amaçlıyor. Vatandaşların bireysel hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak adımlar atılması, toplumun farklı kesimlerinin bir arada yaşama kültürünü güçlendirecektir. Türkiye’nin dünya sahnesindeki güçlü demokrasilerden biri haline gelmesi, Cumhuriyetin temel değerleri olan adalet ve eşitlik ilkelerine bağlı kalmasına bağlıdır.
Çevre Koruma ve Sürdürülebilir Kalkınma
- Türkiye, 21. yüzyılın en büyük sorunlarından biri olan iklim değişikliğiyle mücadelede öncü bir rol üstlenmeyi hedeflemektedir. Türkiye Yüzyılı’nda çevre dostu politikalar, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir kalkınma hamleleri, çevre bilincini toplumun her kesimine yaymayı amaçlıyor. Doğaya saygılı bir kalkınma modeli, Türkiye’nin hem ekonomisini güçlendirecek hem de küresel sorumluluklarını yerine getirmesini sağlayacaktır.
Kültürel Zenginlik ve Milli Kimlik
- Türkiye Yüzyılı, Türk kültürünün zengin mirasını, dünya sahnesinde daha görünür kılma fırsatı sunmaktadır. Türk kültürünün ve sanatının tüm dünya ile paylaşılması, milli kimliğin korunarak evrensel bir platformda tanıtılmasını sağlayacaktır. Türk dili, tarihi ve sanatı, ülkemizin küresel itibarı için önemli birer köprü görevi üstlenmektedir.
Cumhuriyet Bayramı, Türkiye’nin geçmişten gelen birikimlerini gelecek yüzyıla taşıma kararlılığını simgelerken, Türkiye Yüzyılı vizyonu bu kararlılığın güçlü bir yansımasıdır. Türkiye, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarak, demokratik, laik ve özgürlükçü yapısını koruyacak; ulusal ve küresel alanlarda söz sahibi olma hedefi doğrultusunda ilerleyecektir. Türk Yüzyılının mirası, Türkiye Yüzyılı’nın yolunu aydınlatıyor; Cumhuriyetin köklü değerleri ve kazanımları, Türkiye'nin dünya sahnesinde güçlü ve bağımsız bir ülke olarak varlığını sürdürmesinin teminatı olmaya devam edecektir.
Cumhuriyetimizin 29 Ekim’deki bu anlamlı kutlaması, bizi Türk yüzyılından Türkiye yüzyılına taşıyan tarihsel sorumluluğumuzu hatırlatıyor.
Türkiye Yüzyılı, Gazi Mustafa Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefine bir adım daha yaklaşmak için adeta bir çağrı niteliğindedir.
Cumhuriyetimizin 101.Yılını kutlar ,muazzam mücadelelerle fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür nesillerin yetişmesini temin eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm kurucu kahramanları saygı ve minnetle yâd ediyorum.
Vatan uğruna gözlerini kırpmadan kendilerini feda eden aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.